nazi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nazi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Şubat 2014

Dünyanın En Büyük Silahı Kabul Edilen "Gustav"

İkinci Dünya Savaşında Hitler'in ağır silah yapımında kullanılmak üzere metal hammadde arayışını ve Fransa'nın simgesi Eyfel kulesini söküp silah yapma planlarını daha önce burada anlatmıştım.



Gustav adı verilen devasa büyüklükteki bu top 1930'lu yılların sonunda henüz projesi tamamlanmış ancak yeterli malzeme bulunamadığı için yapımı bekletilmiş bir silahtı.

Hareketi sağlamak için demiryolu üzerine inşa edilmiş, 1344 ton ağırlığında ve 47 kilometre uzaklığa atış yapabilecek şekilde tasarlanmış bu korkunç makina tarihin en büyük silahı olarak kayıtlara geçmiştir.





1934 yılında kullanılmaya başlanan silahı çalıştırmak üzere 500 personel görevlendirilmiş. 

Ruslara karşı kullanılan ve 300 atış yapan top Almanların ağır yenilgisiyle ele  geçirilmiş ve son olarak Amerikan askerlerince hurdaya ayrılmıştır.

Savaş sonrası bulunan top mermisi


Diğer sosyal ağlardan beni takip için;

19 Nisan 2013

DÜNYANIN EN DAR EVİ YAPILDI


Polonya'da tasarım firması Centrala tarafından projelendirilmiş ilginç bir mimari .

İki büyük apartman arasındaki boşluk kullanılarak "Dünyanın En Dar Evi" yapılmış.

Toplamda 150 metrekarelik evin en dar yeri 71cm,en geniş yeri 120cm ölçülmüş. 
Evde bir yatak,çalışma masası,tuvalet ve duş ayrıca küçücük bir mutfak bulunuyor.


Varşova'da ki bu şaşırtıcı eve mimar Jakub Szczesny en sevdiği yazardan ilham alarak "Keret House" ismini vermiş.



Peki ev neden böyle tasarlanmış? 

Szczesny'nin babası Nazi işgali sırasında, komşularının da yardımıyla evlerinin duvarları arasında,daracık bir alanda uzun bir süre gizlenerek hayatta kalmayı başarmış.
İşte yaşanılan bu savaş deneyimine atıfta bulunmak amacıyla böyle bir proje çizmiş.


13 Mart 2012

TARİHE TANIKLIK EDEN BİR BELGE, ANNE FRANK'IN GÜNLÜKLERİ

Anneliese Marie Frank,İkinci Dünya savaşının başladığı yıllarda daha 10 yaşında bir çocuktur.

Yahudi bir ailenin kızı olan Anne Frank ,bankacı baba Otto Frank, anne Edith Frank ve abla Margoth’la  birlikte Hollanda’da yaşamaktadır.

1940’da Hollanda’yı işgal eden Naziler, önce sadece Yahudilerin gittiği okullar  kurar
arabalara ve trenlere binmesini yasaklar  sonra iş kurma haklarını elinden alırlar.

Günlerden bir gün abla Margoth Nazi SS merkezine götürülüp Yahudi olduğu için işaretlenir.Bunun üzerine aile saklanmaya verir.

Otto Frank’ın  bürosunun üzerinde gizli girişi olan 5 odalı bir bölümde 2 yıl boyunca yaşarlar.Hiç dışarı çıkmayan ailenin ihtiyaçlarını sekreterleri karşılar.

Gündüzleri kısık sesle konuşan aile,ofise biri geldiğinde tamamen susarlar.Akşamları ise Londra Radyosunu dinleyerek vakit geçirler.
Anne Frank bu süre içinde kendisine doğum gününde armağan edilen anı defterine geçirdiği günleri,özgürce koşup oynamayı hayal ettiği günleri yazar.

SS polisleri 1944 ‘te saklandıkları yeri bulur.Aile toplama kampına gönderilir.Edith ve kızları Anne ile Margoth savaş sona ermeden hayatlarını kaybederler.

Kızılordu tarafından kurtarılan Baba Otto Frank savaş bitince Amsterdam’a geri döner.Sekreterleri Miep,polisler onları bulup götürdükten sonra Anne Frank’e ait günlüğü bulduğunu söyleyerek babaya teslim eder.

Otto Frank  kızının o küçük kalbinde kopan fırtınaları ölümsüzleştirmek adına günlükleri kitap olarak bastırır.Tarihe tanıklık eden bu belgeler “Anne Frank’s Diary “ olarak o kadar ilgi görür ki Türkçe dahil 60’dan fazla dile çevrilerek yayınlanır.


foto.   foto.

*Ben kitabı okumadım ancak DR Store'lar da epey aradım ve  hala bulamadım. :/

17 Haziran 2011

ACİL DURUMLARDA "ÇIKAR KEMER TOKANI" ...

1943 yılında esir tutulduğu kampta aklına bir fikir gelmiş Louis Marquis isimli  mucitin.İkinci Dünya savaşı tüm hızıyla devam ederken şöyle acil durumlarda, kaçış için son çare olabilecek bir şey olsun istemiş…

İşte bu kemer tokası o düşünceyle ortaya çıkmış.Ön kapağı açıldığında öldürücü bir silaha dönüşen kemer tokasını Nazi lideri de  beğenince üretime geçilmiş.Hitler ek olarak  toka üzerinde altın bir kartal ve gamalı haç işaretinin konulmasını istemiş.Oldukça basit tasarlanan ve içine  dört mermi alan silahın ateşlemesi sağdaki kollar vasıtasıyla sağlanıyormuş.

Cihaz sadece üst düzey SS subayları ve Nazi parti üyelerine dağıtılmış.

Nasıl ama şaşırtıcı öyle değil mi?







29 Aralık 2009

EYFEL YIKILMAKTAN NASIL KURTULDU ?

İkinci Dünya Savaşının tüm hızıyla devam ettiği yıllarda,Alman işgalindeki Paris’e sürpriz bir konuk gelir.

Gece yarısı apar topar yatağından kaldırılan Paris belediye başkanı şaşkın bakışlarla karşısında duran Nazi subayına bakmaktadır.


Subay Eyfel’e ait bilgileri içeren bütün dosyaları toparlamasını ve kendisiyle gelmesini söylemektedir.Neler olup bittiğini anlamaya çalışan başkan subayı takip ederek hızlı adımlarla arabaya biner.

Kuleye geldiklerinde belediye başkanının şaşkınlığı bir kat daha artar çünkü Hitler kendisini beklemektedir.

Beraberindeki subaylarla birlikte kuleye çıkan Hitler kısa süren görüşme sonrası grupla birlikte Alman karargahına geçer.

Belediye Başkanının alınmadığı toplantı sabaha karşı başlar.

Sovyet orduları karşısında çok fazla tank,top ve araç kaybeden Almanlar silah için gerekli hammadde yollarının müttefik devletlerce kapatılmasıyla iyice sıkıntıya düşmüştür.İş çözüm üretmeye gelince işgal ettikleri ülkelerden tüm metallerin toplatılması kararına varırlar.


İşte Hitler’in Eyfel’i ziyaretinin asıl sebebi de bu olur.

Kule söktürülüp tank,top ve tüfek yapımında kullanılacaktır.Ancak yapılan toplantı sonrası Eyfel’in sökülmesinin çok uzun süreceği ve elde edilecek çelikten beklenen miktarda silah üretilemiyeceği mühendislik hesaplarıyla ortaya konulunca bu projeden vazgeçilir.

Uykusuz geçen gecenin ardından toplantı salonun kapısı açılır.

Dışarı çıkan Alman general belediye başkanını yanına çağırtır.”Hadi git ! artık rahat uyuyabilirsin Eyfel ucuz kurtuldu” der.


~~~~

*Okurken ve de kaleme alırken hep şunu düşündüm ya yeterince zaman olsaydı? ya da hesaplar tutsaydı ? Fransa’nın simgesi şu an olurmuydu? :))


Photobucket
kynk.Evrensel Bakış Açısı-Gürbüz Evren

22 Ekim 2009

SANAT AKADEMİSİ HİTLER’İN BAŞVURUSUNU NASIL REDDETTİ ?

Dünya tarihini farklı şekillendirmiş, kendi ideolojisi yüzünden ulusunuda peşinden sürüklemiş bir devletin başkanıydı Adolf Hitler…
Dehşete düşüren siyasi yaşantısının yanı sıra pek bilinmeyen bir özelliği var ki o da resim merakı…

Çizdiği resimlerdeki kabiliyetine inanarak,Avusturya’da bir sanat okuluna bile başvuruyor ondokuz yaşında...
Yahudilere ait bu Güzel Sanatlar Akademisi çizimlerini yetersiz bularak başvurusunu reddediyor ancak mimarlık okuması konusunda onu yönlendiriyor.
O ise resim konusunda kendisini bir otorite kabul ediyor,bulduğu her fırsatta çizimlerine devam ediyor.Özellikle annesinin ölümünden sonra suluboya ağırlıklı resimler çiziyor,kazandığı paralarla müzeleri geziyor…Neden ? Nasıl ? saplantılı bir kişilik özelliğimi bilinmez…
Kendi döneminde kurulan Alman İmparatorluğu bizim bildiğimiz adıyla Nazi Almanya’sı döneminde çizdiği bu resimler kitap haline getirilip basılıyor,sonra bu durumdan memnun olmayıp 1938 yılında bu resimlerin çoğaltılmasını kesinlikle yasaklıyor…

O sanat akademisine kabul edilseydi ,belki de tarih kitapları farklı şeyler yazıyor olurdu kimbilir ?

kynk.
foto.
foto.