Malatya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Malatya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

08 Ocak 2011

ATLAR NASIL UYUR?

Fuardaki standa yaklaşıp “Batiskaf yaşıyor mu?” diye sordum adam önce şaşırdı ve gülerek “yaşıyor, yaşıyor…” dedi.

batiskaf

Güzelliğini hala unutamıyorum.Doğu gezimizde uğramak istedim “ Sultan Suyu Harasına “ o kadar duydum ismini ancak görmek kısmet olmadı.İzinle girilebiliyor, gerçi görmek isteyeni de geri çevirmiyorlar.

Taaaa Osmanlı zamanında kurulmuş.Burada verimli topraklarda hepsi özel yetiştiriliyor atların, bebek gibi özenle bakıyorlar…

Dedeleri padihşahları taşımış,hepsi asil hepsinin ayrı özellikleri var…

Malatya-Akçadağ’daki bu devlet işletmesini gezerken tek bacağını hafif bükerek havaya kaldırmış bir şekilde gördüm Batiskaf’ı...

Ne yaptığını sordum.Bakıcısı;

“Şu an uyuyor.” dedi ve atların günlerce hatta haftalarca yere yatmadan ayakta durabildiğini ve bu esnada uyuduklarını, ayakta durarak hem daha az enerji harcadıklarını hem de daha rahat ettiklerini, atların ya doğum yaptıklarında ya da hasta olduklarında yere uzandıklarını anlattı…

at

Ankara-Gölbaşı Nisan 2010


Batiskaf foto kynk. Gültekin Tetik

15 Aralık 2010

KAYISI YAĞI MUCİZESİNİ YAŞIYORUM…

Yüzümde ergenlik döneminde bile sivilce çıkmadı.Şimdi ne olduysa her ay hemde aynı yerde bir sivilce türedi.Zamanla lekeye dönüştü ne yaptıysam geçmedi.(gerçi çok bir şeyde yaptığım söylenemez ama)

kayısı yagı

Neyse Evrencim elime bir küçük şişe tutuşturdu “önce yüzünü ılık suyla iyice temizle ardından bu kayısı yağı ile aşağıdan yukarıya doğru (yerçekimine aksi istikamette) masaj yap” diye öneride bulundu.Fakat bunun özellikle gece yapılması gerekiyormuş.Enteresan iki hafta içinde leke falan kalmadı.

Haa bir de banyo esnasında yüze yapılan mısır unu masajını deneyeceğim o da iyi sonuç veriyormuş ,bir gelişme olursa şayet buraya eklerim. :))

16 Ekim 2010

ANKARA'DA MALATYA GÜNLERİ...

Fotoğrafları ancak yükleyip düzenleyebildim.Geçen haftasonu Malatya Günleri fuarına davetliydim.


Yöresel yemekler bölümünde çekim yapamadım çünkü henüz içeri girmiştim ki elektrik kesintisi yaşandı, mum ışıkları altında yenilen yemek sonrası diğer fuar alanına geçtim.Son günü ve akşamın ilerliyen saatine rağmen müthiş bir yoğunluk vardı…

kemal sunal 2

Fuar girişinde Kemal Sunal’ın filmlerinde kullandığı birkaç kostüm sergilendi…

kemal sunal

k.sunal

Boray Yenipazar’ın eserlerinin yanı sıra kayısıdan yaptığı Atatürk silueti görülmeye değerdi…
ataturk

kayısı


boray yenipazar

El emeği kasnak işlemenin yapımı 3 aydan fazla sürmüş.

kasnak


sondaj

ebru sanati

suleyman turan

13 Ekim 2010

KENGER SAKIZI…

kenger

Gördüğüm zaman kafamı çevirirdim.Plastik kaplarda suyun içinde duran kenger (kengel) sakızına bakmaya dayanamazdım.Hijyenik olmadığını düşündüğüm içindi büyük ihtimalle…

Gerçi merakıma yenilip bir kere de deneme girişiminde bulundum.Tiryakisi çoktu ama ben çiğneyemedim,tadı da hoşuma gitmedi yani…

Zaten sert olduğu için çiğnemesi de çok kolay değildi.


kengel


Şimdi yıllar yıllar sonra fuarda karşıma çıktı.”Aaaaaaaa” diyerek yanına koştum.İkram ettiler ama resmini çekmekle yetindim.:)))

Doğu Anadolu’da yetişen dikenli bir bitkiden elde ediliyor Kenger Sakızı.
Gövde kısmı kesilen bitkiden süt benzeri bir sıvı çıkıyor.Bunun koyulaşması beklenip sıcak suyla şekil veriliyor…

Hiçbir yan etkisi yok hatta faydası çok..

Hazımsızlığa,diş sağlığına ve temizliğine katkıları olduğu söyleniyor.Bunun yanında yüz felcine birebir…


24 Ekim 2009

ABDÜLHADİ ÇEKİRDEK...

Birkaç yıl önce Kaptan’a "Hadi amca ile tanışmayı çok istiyorum” dedim.Ortak tanıdıklarımızdan anılarını ve yaptıklarını dinlemiş ,etkilenmiştim.

O ne bir mucit,ne de bilim adamıydı ancak herkesin çok güvendiği,Malatya’nın sevilen simalarından biriydi.Bunların dışında onu diğer insanlardan farklı kılan bir özelliği daha vardı.


Abdülhadi Çekirdek çok sevdiği eşini genç yaşta kaybetmiş ve bir daha evlenmemiş.O zamanlar 27 yaşında ve hali vakti yerinde.


Eşini kaybetmenin üzüntüsüyle kendisini hayır ve cenaze işlerine adamış.”İyi günde herkes herkesin yanında asıl kötü günde insanlar biribirine lazım” diyerek başlamış, nerde bir cenaze olsa hemen yardıma gitmiş.Gerektiğinde naaşları yıkamış,defnetmiş


Öyle ki bazen evden sabah çıkar,akşama kadar birkaç kişinin defin işlemleriyle uğraşırmış.O yıllarda cenaze işleri ile ilgili bir birim olmadığından yardım isteyen hemen Hadi amcaya koşmuş.


Aynı zamanda mahalle muhtarı olan Hadi amca bir,iki ,üç derken her gittiği,tanıdığı,tanımadığı ama işlemlerini yakından takip ettiği her naaşın ismini bir deftere kaydetmeye başlamış.Dile kolay Hadi amcanın muhtarlığa devam ettiği 57 yıllık süre içinde “27 binin üzerinde” cenazeye katılmış.


Bunların içinde devlet adamları,Cumhurbaşkanları da var.Mesela İsmet İnönü’yü bizzat elleriyle defnetmiş.

Aynı zamanda Türkiye Muhtarlar Odası Genel Başkan yardımcılığını yürüten Hadi amca ,bu yoğun koşuşturma içinde hiçbir zaman eşini unutmamış.14 şubat,evlilik yıldönümü,ölüm yıldönümü derken eşini hep ziyaret edermiş.Sevdikleriyle anılarını paylaşır,eşinden bahsedermiş...


~~~~~~

2004 yılına gelindiğinde Malatya Belediyesi şehir mezarlığına giden kavşağa onun ismini verdi. Sonraki yıllar yaşlılık dolayısıyle rahatsızlıkları arttı ve 2007 yılında 81 yaşındayken vefat etti.Herkes tarafından sevilen ve güvenilen bir ismi kaybetmek çevresindekileri çok üzdü, geniş bir katılımla cenazesi uğurlandı. Vali,belediye Başkanı,milletvekilleri,komutanlar ve vatandaşlarla toprağa verildi.

Ölümünden sonra vasiyet ettiği gibi kayıt tuttuğu defter yakıldı mı onu bilmiyorum ancak hep güleryüzlü ve herkesin saygıyla bahsettiği Hadi amca ile tanışmak bana kısmet olmadı.


foto1.Raşit Kısacık